9 Ekim 2011 Pazar

Dolar artışını hızlandıran nedenler

Türkiye merkez bankasının (TMB) Ağustos başında yaptığı faiz indirim kararı (genel piyasa beklentisinin tam aksine yapılmış proaktif bir hareket olarak yorumlanmıştı -proaktif olmak mevcut ekonomik belirsizlikte çok riskli -bir tür kumar -ya tutarsa  ) Doların 1,75'lerdeki normal direncinin doları çok güçlendirecek şekilde kırılmasına neden oldu. Bu hareketi cari açığın düşürülmesi için TL'ye değer kaybettirici bir hareket olarak yorumlamıştım. O dönemde bir takım yöneticilerden cari açık tehlikesine karşı önlen olarak vatandaşa ayağını yorganına göre uzat gibi açıklamalar geliyor ve insanlar daha az harcamaya teşvik ediliyordu. (Evet ekonominin temeli vatandaştır ve onun harcama alışkanlığı ekonomiye yön verir ancak bu çok uzun vadeli bir yaklaşım.) Ancak hemen ardından MB dolar satım ihaleleri başlattı. Doların daha fazla değer kazanması istenmiyordu. O halde bu faiz indirimin  temel nedeni de artan global ekonomik ressesyon  riskene karşı Türkiye ekonomisini desteklemek. Ve netekim bir takım yöneticilerden harcamaların kısılmasına gerek olmadığı açıklamaları yapıldı tersine olan açıklamalar için düzeltmeler yapıldı. (Turkiye ve dünya çok önemli bir ekonomik girdaba giriyor ve gemiyi süren kaptanların çok dikkatli ve tutarlı hareketlerine ihtiyaç var. Bu girdap bir öncekinde olduğu gibi  küçük kayıkları (şirketleri ) yutmayacak sadece büyük gemilerde (ülkelerde ) risk altında.
 Tekrar  dolara dönelim. Direnç noktası 1.40'lardan başalayan yükselişi zayıflatmak üzere iken gelen faiz indirimi tam tersi  ivmelenen bir yükseliş doğurdu ve tarihi zirve geçildi. İşte temel hata burda normal piyasa koşullarında oluşan bir direnç noktasında dolar yükselişi durdurulmalıydı. Suyun önüne çekilmiş bendin sızıntı oluşturan yerleri sıvamak gibi bir şey yapılmalı idi. Faiz indirimi mevcut çatlağı genişletti sonra döviz satış ihaleleri ile genişleyen çatlağı sıvamaya çalıştık ancak bunu da çok az çimento kullanarak yaptık. O anda çok miktarda döviz satışı ile genişleyen  çatlak tam kapatılmalıydı. Derken bu çatlak tüm bendi yıktı. Bizde kalıtıların üstüne ciddi beton döktük ancak görünen o ki akıntıyı durduran bizim bendimiz değil akan suyun debisi ve artık bizin bir bendimiz yok. Çimentomuz var yaklaşık 6 milyar dolar sattık satılabilecek 34 milyar dolarımız daha var. Ama bunu da böyle etkisiz bir şekilde kullanırsak. İşler çığırından çıkabilir. Her ülke vatandaşı gibi ne olursa olsun ülke ekonomisinin kötüye gitmesinden büyük kaygı duyuyorum ve bu yazdığın yazının gereksiz ve geçersiz bir kötümserlik olmasını umuyorum. Umarım ki zaman beni haksız çıkarsın. Çünkü bu kriz 2001 krizi gibi değil o zaman zora giren ülkeyi (tabiki karşılığını almak koşuluyla ) kurtarabilecek ülkeler vardı. Şimdi herkes kendi derdinde. AB bile kendi üyelerini kurtaramıyor. Girdaba giren ülkenin kendilerini çekmesinden korkuyorlar.
Bu arada görünen o ki Yunanistan'ekonomisini girdiği girdaptan çıkarabilmek mümkün görünmüyor şu an yapılan daha çok batan gemiden ne kurtarabiliriz mantığında. Buna da " Kontrollü temerrüt "  denecek. (Ancak Yunan gemisi girdaba girerse olaşacak çekin kuvveti suda gemi bırakmaya bilir bunun şu an yeterince ön görüldüğünü düşünmüyorum Hiçbir Ülke ekonomisinin bu girdaba girmesine izin verilmemeli yoksa kara delik gibi dünya üzerindeki tüm ekonomi bir batık haline dönüşebilir )  Esasen temel yapılması gereken Yunanistan ekonomisinin girdaptan kurtarılması değil girdaba nedene olan deliğin kapatılması gerekir. Ki delik  tüm dünyada artan gelir dağılımı eşitsizliğidir. Zenginlikler ve para ekonomiyi oluşturan geniş halk kitlelerine dağıtılmaz ise döngü kırılır. Modern iktisat kıt kaynakların yönetimidir. Kıt paranın değil. Para bir araçtır kıt kaynaklardan üretilen mallara ulaşmak için. Bu aracı geniş halk kitlelerinden alıyorsunuz ve o halkın da bu mallara ulaşamaması nedeniyle krize giriyorsunuz. ve sonra azalan karlılıkları  merkez bankalarının bastığı para ile kapatıyorsunuz. ki bu halkı elindeki mevcut paranın değerini dolayısıyla alım gücünü düşürüyor ve delik biraz daha büyüyor Oysa kapatılması gereken temel nokta girdaba neden olan delik yani geniş halk kitlelerinin elinde modern liberal ekonomiyi döndürecek para olmaması. Bu krizin temel nedeni bu ve çözümü de basit. Bu yaklaşım gerçek liberalizmi doğuracaktır. Yeterince zengin halkları olan toplumlar. İşte o zaman gerçek başarılı inovativ dinamik şirketler doğacak ve karlılıklar gerçek anlamda artacak ekonomi sürekli kendini yenileme şansı bulacak bunun için hiç devlet desteği de gerekmeyecek. (önerim gülünç ve saçma mı geliyor  sizin öneriniz liberal ekonomiyi sadece devletin kucağına oturup sırtını sıvazlayınca yaşar hale getirmedi mi Lehman'ın suçu neydi Onu da AIG gibi kucağınıza oturtamaz mıydı devlet FED'in gözünün içine bakan bir ekonomi yaratmadı mı ki sizin önerimiz benim önerime gülesiniz )
Tekrar Yunanistan ' a dönelim Aslında Yunan halkı haklı direncinde ve farkında olmayarak bu temel doğruya yöneltiyor Avrupa Birliğini. AB'nin yapması gereken milyarlaca Euro'yu Yunan halkına çok uzun süre zarfında (50-100 yıl) geri alacak şekilde dağıtmaktır. Eğer bu size komik ya da saçma geliyor ise biz sizin çözümlerinizin krizini yaşamıyor muyuz?
Bir ek daha yapmayım ki Batacak olan Yunanistan değil tarih yazmış bir ülke (bizin gibi komşularımız gibi) tarihin içinde kaybolamaz. Bu toplumlar kendini tarihle kanıtlamışlardır. Sadece bir iniş çıkış döngüsüdür o kadar. Ayağa kalkacak gücü kendi  tarihlerinde bulacaklardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder