5 Ocak 2014 Pazar

Mali endeks dalgalarının detaylı analizi


Mali endeks yılı 90 binin üstünde kapattı. Bu 30 Aralık 2013 pazartesi günü günlük %6 'yı geçen yükseliş sayesinde oldu. 85 binlerden 90 binin üstüne çıktı. 31 Aralık yine 90 binin üzerinde kapatıldı. Ancak 2014'ün ilk işlem gününden itibaren 90 binin altına indi cuma günü itibari ile 87 binlerde. Aşağıda detaylı olarak mali endeks grafiğini incelemeye çalıştım.

Bu grafik aslında bir toplumun gidişatının grafize edilmiş hali gibi. Uzun vadeli grafikler bu süre içerisinde olan önemli olayların bir bağımlı değişken üzerindeki etkilerinin özetidir denilebilir. Dolayısıyla grafiklerden ön görülerde bulunulabilir.

1. dalga FED'in açıklamalırı ile gelişen piyasalarda oluşan satış dalgası idi ve ulusal mali endeksin 2010'dan bu yana olan pozitif dalgasını çok kısa bir sürede bitirdi. Bu dalgaya GEZİ olayları  ve Suriye ile olası savaş riski eklenince 2. dalganında dibine gelindi. Suriye savaş riskinin azalması ve gezi olaylarının durulması ile 2. dalga dibinden dönüldü ancak 2. dalga üst sınırından tekrar bir düşüş gelişti. Bu ne demek FED etkisi artık Türkiye endeksi üzerinde kalıcı etki göstermiş.

 Şu anda ise 17 Aralık Yolsuzluk soruşturması ile 3. dalgaya girdik. 3.dalga ise 2006 zirvesinden sonraki artıların yendiği düşüş dalgası.  Bu dalganın dibi mali endeks için 77 bin (TL  cinsinde)

Şimdilik bu dibe biraz var. Peki 3. dalgadan daha aşağısı...

  3. dalgadan sonrası bir tür fırtına denilebilir. Bu dalga daha önce Avrupa borç krizinin neden olduğu düşüş dalgasında ihlal edildi. Aslında bu dalganın olgunlaşma etkisi denilebilir (Bana ait olan bir tanımlama). Bir dalganın olgunlaşma kuralı ya bir önceki zirvenin test edilmesi (bu test esnasında zirve noktası aşağı doğru kırılabilir)  yada uzun vadede tekrarlayan dip seviye testi olacak
(bu grafik 27 Aralık 2013 gününün grafiği)

3. dalgadan sonrasını inceleyelim.

 

4. dalga

4. dalga içinde küçük olgunlaşmamış dalgalar mevcut bu dalgalar bir önceki zirveyi test etmeyen dalgalar. Bu olgunlaşmamış dalgaların geri dönüşlerde bir destek görevi dörmeyeceğini varsıyorum.

4. dalga 2000 yılında başlayan düşüş bu dalga tekrarlayan dip seviyeleri ile olgunlaşmıştır. 2003 yılında koalisyon hükümetinin yaptığı bir çok köklü düzeltmelere karşın yükselme tek parti hükümeti kurulması sonrası başlamıştır sonuçta 4. Dalgayı pozitif yönde başlatan şey bir tür siyasi istikrar ve kurulan tek parti hükümetiydi. Bu günlerde yaşadığımız sorun ise bu siyasi istikrarın bozulma riski

4. dalgayı biraz daha detaylı inceleyelim bu dalganın zirvesi 77 binler 2008 Lehman-bankacılık krizi ile kırılmıştır(3.Dalganın olgunlaşma teyididir). Dikkat edilmesi gereken nokta bu dip 2000 krizinin zirvesinden dönmüştür. Yani koalisyon hükümetinin 2001 krizi sonrası aldığı önlemlerle gelişen bankacılık test edilmiştir. 2001’de alınan önlemler 2008’deki krizin etkisini sınırlamıştır. Ve bu noktada siyasi istikrarın getisi olan tüm artılar sıfırlanmıştır. Eğer 2001 krizi sonrası alınan önlemler yeterli olmasa idi bu dalga dahada derinleşebilecekti – sonrası bir fırtına olabilirdi-  .



Dalgaları tekrar açıklayalım

1.       Dalga Avrupa borç krizi sonrası FED’in başlattığı tahvil alım programının artısı olan dalgadır

2.       Dalga 2008 Lehman-bankacılık krizi sonrası FED ve diğer tüm merkez bankalarının düşük faiz politikaları sonucu oluşan likidite bolluğunun artı dalgasıdır.

3.       Dalga 2006 yılında muhtemelen danıştay saldırısı sonrası çıkan toplumsal tepkiler siyasal istikrarsızlık nedeniyle oluşan düşüş sonrası yargılama sürecinin oluşturduğu bir dalga

4.       2000 yılındaki zirvede sonra ekononmik ve siyasal krizinin tetiklediği düşüş sonrası alınan birtakım bankalcılık önlemleri ve ardından kurlan tek parti hükümeti ile sağlanan siyasal istikrar ile oluşan artı dalga.

Burada önemli olan bir nokta 3 ve 4. Dalgalar aslında iç içe dalgalardır. 3. Dalganın dibi gerçek bir zirveyi test etmediği için 3. Dalga dalga olgunlaşma teoremini tam karşılamıyor. Bu nedenle 3 ve 4. Dalgaların artı oluşturdukları sınırlar tam olarak ortaya konulamıyor. 2000’den sonraki düşüş bir bankacılık krizi ancak bu kriz bir siyasal istikrarsızlık oluşturuyor. Ve bu siyasal istikrarsızlık çözülmediği için alınan önlemlerin etkisi bir dalga ortaya çıkaramıyor. Siyasal belirsizlik kalkınca bir artı dalga oluşuyor. Bu artı dalgalar siyasi istikrar ve mali potikaların ortak oluşturduğu dalgalar.  Bunu ayırmak  güç ve ekstra incelemeler gerektirecektir.  Bu noktada 2008 krizi sonrası (bu bir global finansal krizdir) endeksin geldiği dip nokta ile 2001’de görülen dip nokta arasında yaklaşık 12-13  bin puanlık pay var bu bu bileşik 3 ve 4. Dalgaların siyasal istikrara düşen payı olarak görülebilir.   Buda 3. Dalgadaki 90 bin 77 bin arası paya kabaca denk düşmektedir.  Yine kaba bir tahminle içinde bulunduğumuz siyasal istikrarsızlığın dip noktası 77 bin civarıdır denilebilir. Ancak olası siyasal risk yükseliş dalgasındakinin tersine bir finansal istikrarsızlığı tetikler ise işte o zaman işler çok büyük risk içeriyor demektir - bu bir fırtına doğurabilir- ( o halde sorumluluğu olan herkes önlem almak için gerekli ciddiyeti göstermelidir)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder