Bu grafik aslında bir toplumun gidişatının grafize edilmiş hali gibi. Uzun vadeli grafikler bu süre içerisinde olan önemli olayların bir bağımlı değişken üzerindeki etkilerinin özetidir denilebilir. Dolayısıyla grafiklerden ön görülerde bulunulabilir.
1. dalga FED'in açıklamalırı ile gelişen piyasalarda oluşan satış dalgası idi ve ulusal mali endeksin 2010'dan bu yana olan pozitif dalgasını çok kısa bir sürede bitirdi. Bu dalgaya GEZİ olayları ve Suriye ile olası savaş riski eklenince 2. dalganında dibine gelindi. Suriye savaş riskinin azalması ve gezi olaylarının durulması ile 2. dalga dibinden dönüldü ancak 2. dalga üst sınırından tekrar bir düşüş gelişti. Bu ne demek FED etkisi artık Türkiye endeksi üzerinde kalıcı etki göstermiş.
Şu anda ise 17 Aralık Yolsuzluk soruşturması ile 3. dalgaya girdik. 3.dalga ise 2006 zirvesinden sonraki artıların yendiği düşüş dalgası. Bu dalganın dibi mali endeks için 77 bin (TL cinsinde)
Şimdilik bu dibe biraz var. Peki 3. dalgadan daha aşağısı...
3. dalgadan sonrası bir tür fırtına denilebilir. Bu dalga daha önce Avrupa borç krizinin neden olduğu düşüş dalgasında ihlal edildi. Aslında bu dalganın olgunlaşma etkisi denilebilir (Bana ait olan bir tanımlama). Bir dalganın olgunlaşma kuralı ya bir önceki zirvenin test edilmesi (bu test esnasında zirve noktası aşağı doğru kırılabilir) yada uzun vadede tekrarlayan dip seviye testi olacak
(bu grafik 27 Aralık 2013 gününün grafiği)
3. dalgadan sonrasını inceleyelim.
4. dalga
4. dalga içinde küçük olgunlaşmamış dalgalar
mevcut bu dalgalar bir önceki zirveyi test etmeyen dalgalar. Bu olgunlaşmamış
dalgaların geri dönüşlerde bir destek görevi dörmeyeceğini varsıyorum.
4. dalga 2000 yılında başlayan düşüş bu dalga
tekrarlayan dip seviyeleri ile olgunlaşmıştır. 2003 yılında koalisyon hükümetinin
yaptığı bir çok köklü düzeltmelere karşın yükselme tek parti hükümeti kurulması
sonrası başlamıştır sonuçta 4. Dalgayı pozitif yönde başlatan şey bir tür
siyasi istikrar ve kurulan tek parti hükümetiydi. Bu günlerde yaşadığımız sorun
ise bu siyasi istikrarın bozulma riski
4. dalgayı biraz daha detaylı inceleyelim bu
dalganın zirvesi 77 binler 2008 Lehman-bankacılık krizi ile
kırılmıştır(3.Dalganın olgunlaşma teyididir). Dikkat edilmesi gereken nokta bu
dip 2000 krizinin zirvesinden dönmüştür. Yani koalisyon hükümetinin 2001 krizi
sonrası aldığı önlemlerle gelişen bankacılık test edilmiştir. 2001’de alınan
önlemler 2008’deki krizin etkisini sınırlamıştır. Ve bu noktada siyasi
istikrarın getisi olan tüm artılar sıfırlanmıştır. Eğer 2001 krizi sonrası
alınan önlemler yeterli olmasa idi bu dalga dahada derinleşebilecekti – sonrası
bir fırtına olabilirdi- .
Dalgaları tekrar açıklayalım
1.
Dalga Avrupa borç krizi sonrası
FED’in başlattığı tahvil alım programının artısı olan dalgadır
2.
Dalga 2008 Lehman-bankacılık krizi
sonrası FED ve diğer tüm merkez bankalarının düşük faiz politikaları sonucu
oluşan likidite bolluğunun artı dalgasıdır.
3.
Dalga 2006 yılında muhtemelen
danıştay saldırısı sonrası çıkan toplumsal tepkiler siyasal istikrarsızlık
nedeniyle oluşan düşüş sonrası yargılama sürecinin oluşturduğu bir dalga
4.
2000 yılındaki zirvede sonra
ekononmik ve siyasal krizinin tetiklediği düşüş sonrası alınan birtakım
bankalcılık önlemleri ve ardından kurlan tek parti hükümeti ile sağlanan
siyasal istikrar ile oluşan artı dalga.
Burada önemli olan
bir nokta 3 ve 4. Dalgalar aslında iç içe dalgalardır. 3. Dalganın dibi gerçek
bir zirveyi test etmediği için 3. Dalga dalga olgunlaşma teoremini tam
karşılamıyor. Bu nedenle 3 ve 4. Dalgaların artı oluşturdukları sınırlar tam
olarak ortaya konulamıyor. 2000’den sonraki düşüş bir bankacılık krizi ancak bu
kriz bir siyasal istikrarsızlık oluşturuyor. Ve bu siyasal istikrarsızlık
çözülmediği için alınan önlemlerin etkisi bir dalga ortaya çıkaramıyor. Siyasal
belirsizlik kalkınca bir artı dalga oluşuyor. Bu artı dalgalar siyasi istikrar
ve mali potikaların ortak oluşturduğu dalgalar.
Bunu ayırmak güç ve ekstra
incelemeler gerektirecektir. Bu noktada
2008 krizi sonrası (bu bir global finansal krizdir) endeksin geldiği dip nokta
ile 2001’de görülen dip nokta arasında yaklaşık 12-13 bin puanlık pay var bu bu bileşik 3 ve 4. Dalgaların
siyasal istikrara düşen payı olarak görülebilir. Buda 3. Dalgadaki 90 bin 77 bin arası paya
kabaca denk düşmektedir. Yine kaba bir
tahminle içinde bulunduğumuz siyasal istikrarsızlığın dip noktası 77 bin
civarıdır denilebilir. Ancak olası siyasal risk yükseliş dalgasındakinin
tersine bir finansal istikrarsızlığı tetikler ise işte o zaman işler çok büyük
risk içeriyor demektir - bu bir fırtına doğurabilir- ( o halde sorumluluğu olan
herkes önlem almak için gerekli ciddiyeti göstermelidir)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder