22 Aralık 2014 Pazartesi

Doğru tahminin ilkeleri 1) Tarafsızlık. Ve 2015 için piyasa tahmini geliştirme çabaları. Uçurumun kenarında mı yürüyoruz ?

Şu anda hisse senedi yatırımı yaparken uçurumun kenarında yürümeye çalışıyoruz. Gelecek henüz yazılmadı. Sorumluluğu üstlenmiş kişiler bizi düzlüğe çıkarabilir ya da ...
(Bu blogda yazdıklarım bir yatırım tavsiyesi değildir. Kişisel yorumlardır. Bu bilgilere göre yatırım kararı vermek beklentilerinize ters sonuçlar doğurabilir )

Son tahmin (geçen hafta yaptığım tahmin )  yeterince iş gördü. Bu gün itibari ile büyük banka hisselerinde ortalama % 10 kar yazıldı. Yaklaşık 3 piyasa gününde. Bu bloogda enteresan derecede çok buna benzer tahmin görmek münkün. Tesadüf mü ? Ben bu sorunun cevabı ile ilgilenmiyorum. Sadece günce tutmak ve tahminlerde bulunma yeteneğimi geliştirmek. Doğru tahmin doğru bakış açısı ile mümkün. Doğru bakış açısı ise doğru pozisyon almak doğru pozisyonda var olmak ile mümkün. Bu konuya daha önce değinmiştim. Eğer herhangi bir gerekçe ile piyasalara taraflı bakıyor ise kişinin doğru tahmin şansı yoktur. Örneğin siyasal bakış açısı ile bir ön yargı ile piyasalar için tahminde bulunuyorsa yanılma olasılığı yüksektir. Zira bu tahminden çok bir temenni olacaktır. Siyasal iktidar yanlısı bir kişinin mevcut siyasi düzenin güçlenmesi açısından olumlu bir gelecek beklentisi olması ya da tersini siyasal iktidar karşıtı birinin olumsuz bir beklentiye saplanması gelecek tahminini bozacaktır. Tahminlerde tarafsızlığı korumak esastır. Bunu sanatsal açıklayacak olursak Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi beklememek gerekir. Yani bir sempati duyuyor olman dünyanın senin sempatine göre şekilleneceği anlamına gelmez . Ve gerçek öylece durur senden ve senin sevginden bağımsız.
O halde tahminde bulunurken tarafsızlık ilkesi şart ve temel. Bu ilke kişinin doğru pozisyonda olmasını ve doğru bakış açısında geliştirmesini sağlayacaktır. Bu ilke şaşarsa geçmişte ne kadar önemli tahminde bulunursa bulunsun gelecekte büyük yanılgılar onu bekleyecektir.
Doğru tahmin için tarafsızlığından ödün verme.

2015 için tahmin geliştirme çabası
Şu anda muhtemelen Doların 2,31 seviyelerinden aşağıya doğru sarkma sürecindeyiz. Bu Türk hisse senedi piyasalarında yıl sonuna doğru daha yüksek değerleri görmemiz anlamına gelebilir. 2014'ü daha önce 2 yıl önce gördüğümüz zirvelere biraz daha yaklaşmış bir şekilde kapatabiliriz. Aslında FED son toplantıda faiz konusunun tamamen piyasaların beklentileri doğrulutusunda gelişeceğini belirtti. Faizi artırsak bile piyasayı en az etkileyecek bir şekilde artıracağız dedi. Efendi Piyasalar dedi. Bu koşullarda birinci dalgadaki zirvelerin yeniden görülmesi hatta aşılmasına bir engeli kalmadı diyebiliriz. Yani ULUSAL 100 endeks için 93 binlerin kırılmasını beklemek gerekir. Ancak... Türkiye'nin önündeki temel sorunlardan birisi siyasal belirsizlik. Bu Daha önce grafik analizlerinde yazdığım 3. dalgaya denk gelen nokta. (bu dalga için Ocak 2014'de yazdığım mali endeksin detaylı dalga analizi yazıma bakın lütfen )  Buradaki bir sarsıntı hiç beklenmedik fiyat hareketlerine neden olabilir. 3. dalga önündeki 2. ve 1. dalgayı direkt olarak yutacaktır ve mali endeks 80 binlerin altına inecektir. Burada bir kur düzelmesi sözkonusu olabilir olmayabilir de yani dalgalar tamamen yerel para birimine bağlı çalışabilir. Siyasal risk cari açık finansmanı sorunu ile birleşirse bu beraberinde finansal krizi de tetikleyebilir. Bu da zaten içi içe olan 3. ve 4. dalgaların birlikte oluştuğu bir sarsıntı anlamına gelebilir ki. Bunu felaket diye tanımlayabiliriz. O zaman hisse senetlerinin çöp fiyatlara dönüştüğü bir dönem ya da ülke iflasından bahsediyor olabiliriz.
Sonuçta bu gün hisse senedine yatırım yapmak orta vadede böylesine büyük riski içeriyor. 1 ay gibi kısa bir sürede belki % 10'luk bir yükseliş aynı zamanda anormal bir düşüş riski taşıyor. Bu durumda küçük yatırımcı neyi takip edecek. Siyasal gelişmeleri. Bu konuda olumlu bir gelişme varsa risk minimum düzeyde diyebiliriz. (Ülke geleceği hiç olmadığı kadar siyasal gelişmelere bağlanmış durumda. Siyaset hiç olmadığı kadar büyük bir yükün altında. Sorumluluk sahibi olanlar tarihi sorumluluk yükü altındalar. Umarım herkes sorumluluğunun bilincindedir.) Ama tersi koşullarda hisse senetlerinden olabildiğince uzakta pozisyon almak gerekir ki bu da Dolar pozisyonu almaktır. Dolarda vadeli hesap açıp beklemek gerekir.

2015 tahmini ve 2015 yılı içindeki tahminleri yapmak tarafsızlık ilkesi olmadan mümkün değil. Çok önemli iki uç arasında bir rota belirlemek gerekecek.

17 Aralık 2014 Çarşamba

Ekonomik Çalkantı 15 Aralık 2014 FED toplantısına bir günden az kala tahmin.

Böyle bir günü mutlaka not etmek ve yorumlamaya çalışmak gerek.
Uzun süredir hisse senetlerindeki gelişmeleri mali endeks grafiğine göre açıklamaya çalışıyorum. 1. dalga alt sınırı olan 110 binli değerler 1 yıldır hiç aşılmamışken son bir ayda 118binlere kadar çıkılmıştı. Bunda FED faiz artırımında yavaş davranacağı ve Japonya gibi ülkelerden gelen kötü verilerle bol para döneminin devam edeceği beklentisi bir de ülke içinde bir faiz idirimi gibi beklentiler etken olmuştu. Ancak bu gün oldukça sert bir düşüşle % 4,91 105 binlere indi. Bazı büyük banka hisselerinde %7' yi aşan düşüşler oldu.  Dolar 2,41'i gördü.
Peki bu büyük çalkantının temel sebebi ne olabilir?
Benim buna yorumum global finansal sistemin (piyasaların )  FED'e yarın açıklayacağı karar öncesi bir uyarısıdır. Finansal sistem eğer FED adımlarını dikkatli atmaz ise gelişmekte olan piyasalarda ne yaşanabileceğini göstermiş oldu. Bu gösterge gelişmiş ülkeleri etkiler mi ? ABD ekonomisini etkiler mi?  bu sorulara hayır yanıtı verilirse FED için karar vermek kolay. Ama yanıt evet ise FED yarın güvercin bir mesaj verecektir. Bu da piyasalarda güçlü pozitif tepki dalgası oluşturabilir.
Benim beklentim: Güvercin (ılımlı bir mesaj )
Bu kanıya nerden varıyorum. Dünya ekonomik sisteminin son teknolojik gelişmelerle önemli bir evrim geçirdiğini düşünüyorum. Artık ekonominin patronu global finansal sistem, reel ekonomi değil. Yani üretim yada hizmet sektörü vb reel şirketler değil büyük fonlar patron. Dolayısıyla karar verici güç onlar. Eğer bu fon sisteminde bir problem olursa reel ekonomi de çok olumsuz etkilenecektir. FED Bernanke döneminde bunun yani patronon Piyasa olduğunu iyi biliyordu. Bu bilgi ekonomilerini düzlüğe çıkardı. Yellen da farklı bir çizgide değil ve bu uyarıyı dikkate aldığı mesajını verecektir. Bu mesajı güçlü bir şekilde verirse bu günkünün tam tersi abartı yükselişler görebiliriz. Kararın açıklanmasına bir günden az bir süre kaldı. Perşembe sabahı bizim piyasalara etkisini göreceğiz. Ön görüm doğru çıkarsa perşembe sabahı hisse senetlerinde yukarı bir ralli olabilir. Bu durumda yarın ki dip seviyelerden alım yapılabilir.
Ya tersi olursa FED faiz artırımında kararlı ve süreci erkene alan bir konuşma yaparsa işte o zaman Dolarda gerçek zirveleri borsa da gerçek düşüşleri görürüz. Mesele bu tahmini önceden yapabilmekte. Kim bilebilir ki?
(Tüm bunlar sadece şahsi bir öngörüdür bir yatırım tavsiyesi değildir. Koşullar tam tersi istikametlerde de gelişebilir. Dedikleriin tam tersi  de çıkabilir. )