30 Ocak 2014 Perşembe

Dikkat ! Mali endeks 3. dalganın diplerinden tepki veriyor

Mali endeks dün de bu gün de 80 binin altına inip 79 binlerden tepki veriyor. 79 binler daha önce yazdığım mali endeksin düşüş grafiğinde 3. dalganın diplerine çok yakın seviyeler. Bu seviyeler normal koşullar altında güçlü bir tepki hareketi başlatabilecek potansiyelde. Dikkat edilmesi gereken seviyeler.
(bakınız mali endeks 3. dalga:
http://biryatrmcininekonomiguncesi.blogspot.com.tr/2014/01/mali-endeks-dalgalarnn-detayl-analizi.html )

29 Ocak 2014 Çarşamba

Alın demiyorum almak için yakın takibe alın ve olası fırsatı kaçırmayın gözler hisse senetlerinde olmalı

Daha önce yazdığım (5 ocak 2014) mali endeks dalga analiz yazısı var. Orada bahsettiğim 3. dalganın dibi 77 bin civarında bu gun 79 binlere sarktı dibe 3 bin 4 bin puan uzaktayız diyebiliriz. Nokta isabet çalışır mı bilinmez ancak burdan gelecek bir tepki 91 bin kadar ilerleyebilir. Konjonktürel değişim olması durumunda bu uzun bir ralliye dönüşme ihtimali içeriyor.
Şu dönemde iyi tespit edilmesi gereken bir nokta var global finansal araçlar içinde getiri potansiyeli en yüksek olan araç gelişmekte olan ülkelerdeki hisse senetleri. Çok hızlı bir şekilde fiyatlar % 35'e yakın bir iniş gösterdi. (Dolar bazlı %50- 60 lara varan bir iniş )
Şu basit varsayımla yaklaşırsak: rekor seviyede 2013'ü kapatan ABD hisse senetleri yada DAX'ın 2014'de getiri potansiyeli ne olabilir ki öte tarafta 137 bin zirvesinden 80 bine düşmüş Türk mali endeks. Getiri potansiyeli'nin artık gelişmekte olan hisse senetleri piyasasında olduğu açık.
Yine merkez bankalarının artırdığı faiz oranları ile küresel para gelişmekte olan ekonomilere doğru kayabilir. FED'in tahvil alımını azaltması artık gelişmekte olan ülke paylarının düşeceği değilde gelişmiş ülkelerin paylarının düşeceği şeklinde yorumlanabilir. Hatta gelişmiş ülke borsalarında kar yazan fonlar artık yeni karlar yazmak üzere gelişmekte olan ülkelere doğru kayabilir.
Bu günler bu büyük dalgalanmalar daha ucuza hisse senedi mal etmenin bir fırsatı olabilir mi? bunu sormak gerek ve hisse senetlerini yakın takibe almak gerek.

Hisse Ara senetlerinde yükseliş başlıyor olabilir mi?

Ben üzerime düşen görevi yaptım ve doların son yükseliş sürecinin bir satış fırsatı olduğunu yazdım. Grafikler bunu net bir şekilde gösteriyordu.  Merkez Bankası'nın bu gün yaptığı ciddi faiz artışının sonucunda hisse senetlerinin  % 10'a varan bir yükseliş dalgası bekliyorum. Hisse senetlerindeki son düşüş dalgası kurdaki aşırı yükseliş kaynaklıydı

27 Ocak 2014 Pazartesi

DOLAR 2,3892'yi gördü.

Bu gün günlüğe mutlaka not edilmesi gereken bir gün.
Dolar tl karşısında 2,3892'yi gördü. Geçen hafta merkez bankasının toplantısında beklenilen kararların alınmaması sonrasında dolar artışına spekülatif hareketlerin artan şiddeti de eklenince dolar rekor üstüne rekor kırdı. Geçen hafta perşembe günü merkez bankası piyasaya yaklaşık 4 milyar tl doğrudan satış ile müdahele etti müdahale başta etkili oldu o zaman kur 2,2890'ı görmüştü müdahelenin ardından 2,26'lara kadar geriledi. Ancak gün sonunda tekrar yükseldi ve 2,30lara çıktı ertesi günlerdeki küçük çaplı ihalelerle kur iyice arttı. Bu gün öğle saatlerinde merkez bankasının olağan üstü toplantı kararı ile 1,3890'ı gören kur 1,28'lere kadar geriledi. Toplantının  yarın (281/14) gece 24;00'de sonuçları açıklanacak.
 1,79'larda dolar al diye blogumda yazmıştım. Bu seviyeler benim içim çok iyi bir tahmin yaptığımın göstergeleri. Ancak ben son 1 haftadır dolarda satış öneriyorum grafiksel olarak da bu dönem bir volatilite sonrada hızlı bir geri çekilme dönemi. 1 -2 ay içinde bu seviyelerde (2.10lar civarında) bir stabilleşme olacaktır. ta ki yeni bir yükseliş hamlesine kadar. Merkez bankasının müdaheisinin kuvveti  ve FED'in olası gevşeme politikası yanlı açıklamaları ile 2,0'ın altına sarkması da bir olasılık.
bir günde kurun gördüğü zirve 2,38 ve dip 2,28 arasında yaklaşık %5 'lik bir değişim var. İşte çok dikkat edilmesi gereken ve sakıncalı olan nokta bu. Bu şekilde volatil bir kur ekonomi için kabul edilemez bir anomalidir. Aslında yükselişin son döneminin ne kadar spekülatif olduğunun da bir göstergesi reel olarak herhangibir müdalele yok ikin sadece yarın toplantı yapılacağının söylenmesi üzerine kapatılan pozisyonlar % 5'e yakın bir değişim yaptı.
Bir not daha: geçen hafta cuma elimde kalan son dolarları 2,30 kurdan döviz bürosunda satarken vatandaş alıcı mı satıcı mı diye sordum. Aldığım cevap üzücüydü daha çok alıcı imiş vatandaş, şimdi o dolarlar merkez bankasının olası müdahelesi ile vatandaşın elinde kalacak. Pahalıya aldığı için bozduramayacak ve bir miktar para belirsiz bir zamana kadar bağlanmış ve ekonomik aktiviteden çıkmış olacak. Bari bankada bir döviz mevduat hesabında bekletilse yastık altına atılmasa.

17 Ocak 2014 Cuma

Tahmin (yatırım tavsiyesi değil ) Hisse senetlerinde bir ara yükseliş dalgası olası alabilir mi?

Bu günlerde uzun süredir yazdığım yazılar doğrultusunda gelişen piyasalar olduğunu görmek benim tahminlerim için belki gurur verici ben yaklaşık 2 yıl önce girdiğim bir bakışa girdim ve hisse senetlerinde bir ara yükseliş dalgası beklemeye başladım.
 Açıklamaya çalışayım uzun vadeli beklentim doların yükselişi yönünde ancak dolar kademeli yükseliyor ve 1.80 ve 2.15 arası bu yükseliş kademesi tamamlandı. Bu notkalarda volatilite artacaktır ancak sonrasında stabilize olacaktır yaklaşık 1 yıl  gibi bir sürede ikinci bir kademe artışı olabilir sonra 3.  4. kademeler mümkün ancak 1 yıl gibi bir süre bu civarlarda bir dolar olacak kısmen kazandırsa bile fırsat maaliyeti zarara neden olabilir. Bir sonraki kademe FED'in
Hisse senetlerinde ise kademeli bir alış bir uygun görünüyor. Örnek ISC (işbankası) 2006 zirvesine çok yakın seviyede (2006 zirvesi 4.70 ) ( bu gün kapanış 4,64  )
Siyasal riskin azaldığı kanısındayım. 17 Aralık yolsuzluk soruşturmasının etkisi ve karşılığında yapılan hamlelerle siyasette ara yükselişe izin verecek bir sakinlik olacağını düşünüyorum.

Hisse senetlerinde bir ara yükseliş fırsatı açısından takip etmekte fayda var .

14 Ocak 2014 Salı

Bu sadece bir tahmin

Hisse senetlerinin bu gün yaptığı hareket dikkate değer.  Gördüğü dip seviyelerden tekrar yükselerek kapattı. Mali endeks 90 binin altına sarktı ancak tekrar 91 binin üstünde kapattı. Bir süredir mali endeks 3. dalga direncinden (90binlerden) dönüyor. Bu direncin sadece olası siyasi risk ile kırılabiliceği görüldü. Aslında siyasi risk göz ardı edilirse bu seviyeler hisse senetleri için dip seviyeler denilebilir. Hisse senetleri siyasete bağımlı orda "olumsuz" bir haber gelmez ise bir yükseliş trendine girebelir  Hisse senetlerinde kısa vadeli alım için bakılabilecek seviyeler.
Dolar'da 2,19'lardan bir düzeltme gelmesi muhtemel.

12 Ocak 2014 Pazar

Kısa vade için tahminler

Dolar
ABD tarım dışı istihdam cuma günü beklentilerin çok altında yükselmesi (94 bin ) dolar endeksinde düşüşe neden oldu.
Bu veri daha iyi bir veri gelene kadar yada Ocak sonundaki FED toplantısına kadar dolar aleyhine bir dönemi başlatabilir. Genel yükseliş trendindeki dolar için ara düşüş dalgası gelişebilir.
Ancak Türkiye'nin iç siyasi dengesi dolar/tl'nin yönünde daha belirleyici olacaktır.
Bu dönem Türkiye'de en önemli belirleyici iç siyaset. Yakından takip edilmesi gereken konu bu.
Eğer siyasi bir dalgalanma yok ise dolar 2,10 lara sarkabilir buranın altına sarkışlardan alıp 2,16've üzerinden satış gibi bir trade stratejisi uygulanabilir.  FED yada ABD'den gelecek verilere göre bu strateji değiştirilebilir. Orta - Uzun vadede dolar gücünü koruyor.

Hisse senetleri
Mali endeks tekrar 90 binlerin üzerinde 2. dalganın diplerinde. Türkiye'de hisse senetleri tamamen iç siyasi gelişmelere endeksli doğru karar vermek iç gelişmelerin yakın takibine bağlı. Ancak öngürülebilirliği oldukça zor.

Altın
Kısa vadede ons fiyatı tarım dışı istihdam nedeniyle artış gösterebilir. Gr olarak altın doların kısmı düşüne rağmen ons değerindeki artış ile yükselebilir. Ancak altında yükselişlerin satış fırsatı anlamına geldiği orta uzun vadede altın aleyhine bir sürecin devam ettiği söylenebilir.

8 Ocak 2014 Çarşamba

mali endeks tekrar 3. dalgada

Mali endeks  6 ocakta 3. Dalgaldan çıktı 7 ocakta yine 2. Dalgada tamamladı ancak 8 ocakta tekrar 3. Dalgaya girdi ve 48 saat kuralını sağlanamadı (16 ekim 2007 zirvesi 90 545 bu seviye 3. Dalga sınırı) Bu süreç temkinli olunması gerek seviyeleri anlamına geliyor.

5 Ocak 2014 Pazar

Mali endeks dalgalarının detaylı analizi


Mali endeks yılı 90 binin üstünde kapattı. Bu 30 Aralık 2013 pazartesi günü günlük %6 'yı geçen yükseliş sayesinde oldu. 85 binlerden 90 binin üstüne çıktı. 31 Aralık yine 90 binin üzerinde kapatıldı. Ancak 2014'ün ilk işlem gününden itibaren 90 binin altına indi cuma günü itibari ile 87 binlerde. Aşağıda detaylı olarak mali endeks grafiğini incelemeye çalıştım.

Bu grafik aslında bir toplumun gidişatının grafize edilmiş hali gibi. Uzun vadeli grafikler bu süre içerisinde olan önemli olayların bir bağımlı değişken üzerindeki etkilerinin özetidir denilebilir. Dolayısıyla grafiklerden ön görülerde bulunulabilir.

1. dalga FED'in açıklamalırı ile gelişen piyasalarda oluşan satış dalgası idi ve ulusal mali endeksin 2010'dan bu yana olan pozitif dalgasını çok kısa bir sürede bitirdi. Bu dalgaya GEZİ olayları  ve Suriye ile olası savaş riski eklenince 2. dalganında dibine gelindi. Suriye savaş riskinin azalması ve gezi olaylarının durulması ile 2. dalga dibinden dönüldü ancak 2. dalga üst sınırından tekrar bir düşüş gelişti. Bu ne demek FED etkisi artık Türkiye endeksi üzerinde kalıcı etki göstermiş.

 Şu anda ise 17 Aralık Yolsuzluk soruşturması ile 3. dalgaya girdik. 3.dalga ise 2006 zirvesinden sonraki artıların yendiği düşüş dalgası.  Bu dalganın dibi mali endeks için 77 bin (TL  cinsinde)

Şimdilik bu dibe biraz var. Peki 3. dalgadan daha aşağısı...

  3. dalgadan sonrası bir tür fırtına denilebilir. Bu dalga daha önce Avrupa borç krizinin neden olduğu düşüş dalgasında ihlal edildi. Aslında bu dalganın olgunlaşma etkisi denilebilir (Bana ait olan bir tanımlama). Bir dalganın olgunlaşma kuralı ya bir önceki zirvenin test edilmesi (bu test esnasında zirve noktası aşağı doğru kırılabilir)  yada uzun vadede tekrarlayan dip seviye testi olacak
(bu grafik 27 Aralık 2013 gününün grafiği)

3. dalgadan sonrasını inceleyelim.

 

4. dalga

4. dalga içinde küçük olgunlaşmamış dalgalar mevcut bu dalgalar bir önceki zirveyi test etmeyen dalgalar. Bu olgunlaşmamış dalgaların geri dönüşlerde bir destek görevi dörmeyeceğini varsıyorum.

4. dalga 2000 yılında başlayan düşüş bu dalga tekrarlayan dip seviyeleri ile olgunlaşmıştır. 2003 yılında koalisyon hükümetinin yaptığı bir çok köklü düzeltmelere karşın yükselme tek parti hükümeti kurulması sonrası başlamıştır sonuçta 4. Dalgayı pozitif yönde başlatan şey bir tür siyasi istikrar ve kurulan tek parti hükümetiydi. Bu günlerde yaşadığımız sorun ise bu siyasi istikrarın bozulma riski

4. dalgayı biraz daha detaylı inceleyelim bu dalganın zirvesi 77 binler 2008 Lehman-bankacılık krizi ile kırılmıştır(3.Dalganın olgunlaşma teyididir). Dikkat edilmesi gereken nokta bu dip 2000 krizinin zirvesinden dönmüştür. Yani koalisyon hükümetinin 2001 krizi sonrası aldığı önlemlerle gelişen bankacılık test edilmiştir. 2001’de alınan önlemler 2008’deki krizin etkisini sınırlamıştır. Ve bu noktada siyasi istikrarın getisi olan tüm artılar sıfırlanmıştır. Eğer 2001 krizi sonrası alınan önlemler yeterli olmasa idi bu dalga dahada derinleşebilecekti – sonrası bir fırtına olabilirdi-  .



Dalgaları tekrar açıklayalım

1.       Dalga Avrupa borç krizi sonrası FED’in başlattığı tahvil alım programının artısı olan dalgadır

2.       Dalga 2008 Lehman-bankacılık krizi sonrası FED ve diğer tüm merkez bankalarının düşük faiz politikaları sonucu oluşan likidite bolluğunun artı dalgasıdır.

3.       Dalga 2006 yılında muhtemelen danıştay saldırısı sonrası çıkan toplumsal tepkiler siyasal istikrarsızlık nedeniyle oluşan düşüş sonrası yargılama sürecinin oluşturduğu bir dalga

4.       2000 yılındaki zirvede sonra ekononmik ve siyasal krizinin tetiklediği düşüş sonrası alınan birtakım bankalcılık önlemleri ve ardından kurlan tek parti hükümeti ile sağlanan siyasal istikrar ile oluşan artı dalga.

Burada önemli olan bir nokta 3 ve 4. Dalgalar aslında iç içe dalgalardır. 3. Dalganın dibi gerçek bir zirveyi test etmediği için 3. Dalga dalga olgunlaşma teoremini tam karşılamıyor. Bu nedenle 3 ve 4. Dalgaların artı oluşturdukları sınırlar tam olarak ortaya konulamıyor. 2000’den sonraki düşüş bir bankacılık krizi ancak bu kriz bir siyasal istikrarsızlık oluşturuyor. Ve bu siyasal istikrarsızlık çözülmediği için alınan önlemlerin etkisi bir dalga ortaya çıkaramıyor. Siyasal belirsizlik kalkınca bir artı dalga oluşuyor. Bu artı dalgalar siyasi istikrar ve mali potikaların ortak oluşturduğu dalgalar.  Bunu ayırmak  güç ve ekstra incelemeler gerektirecektir.  Bu noktada 2008 krizi sonrası (bu bir global finansal krizdir) endeksin geldiği dip nokta ile 2001’de görülen dip nokta arasında yaklaşık 12-13  bin puanlık pay var bu bu bileşik 3 ve 4. Dalgaların siyasal istikrara düşen payı olarak görülebilir.   Buda 3. Dalgadaki 90 bin 77 bin arası paya kabaca denk düşmektedir.  Yine kaba bir tahminle içinde bulunduğumuz siyasal istikrarsızlığın dip noktası 77 bin civarıdır denilebilir. Ancak olası siyasal risk yükseliş dalgasındakinin tersine bir finansal istikrarsızlığı tetikler ise işte o zaman işler çok büyük risk içeriyor demektir - bu bir fırtına doğurabilir- ( o halde sorumluluğu olan herkes önlem almak için gerekli ciddiyeti göstermelidir)