30 Ağustos 2013 Cuma

ABD ekonomisi beklenenden hızlı büyüyor


Bu gün için not edilmesi gereken veriler Amerikan'ın beklenenden hızlı büyümesi ve yine Amerika'da azalan işsizlik rakamları. Her ikisi de artık ABD ekonomisinin Lehman krizinden düzlüğe çıkmak üzere olduğunu gösteriyor. Bu büyük başarı krizin başladığı ülke krizden ilk çıkan oluyor. Ekonomik beklentileri ve tahminleri bu doğrultuda yapmakta yarar var.



http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1416379-abd-ekonomisi-beklenenden-hizli-buyudu

ABD ekonomisi beklenenden hızlı büyüdü

ABD ekonomisi, daralan ticaret açığı ve stoklardaki kazançların federal bütçe kesintilerinden daha ağır gelmesi ile ikinci çeyrekte beklenenden hızlı genişledi

ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre gayrısafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) büyüme hızı yıllık oranda yüzde 2.5 olurken, öncü tahmin yüzde 1.7'lik artış olacağı şeklindeydi. Bloomberg anketine katılan 79 ekonomistin tahmin medyanı ise büyümenin yüzde 2.2'ye revize edileceği yönündeydi.

28 Ağustos 2013 Çarşamba

26 Eylül'de Fitch Türkiye notu için toplanacak


26 Eylül'de Fitch'in Türkiye'nin notu konulu toplantısı yapılacak.
Şu an ki konjonktür Türkiye'nin notu'nun yatırım yapılabilir bir ülke notu olmadığını gösteriyor.
Gerekçeler bu gün Fitch yöneticisinin vurguladığı noktalara ek olarak bölgesel riskler ve Türkiye'nin iç meseleleri söylenebilir. Bu koşullarda yatırım yapılabilir notunu koruması çok zor.

http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1415569-fitch-faizdeki-son-yukselisler-turkiyenin-kirilganligini-gösteriyor

Fitch: Faizdeki son yükselişler Türkiye'nin kırılganlığını gösteriyor

Fitch kıdemli yöneticilerinden Paul Rawkins, Türkiye ekonomisi hakkında açıklamalarda ve uyarılarda bulundu

Faizlerde son dönemde görülen yükseliş, Türkiye'nin sermaye akışlarındaki bir yavaşlamaya ve bunun büyümeye yönelik olumsuz işaretlerine karşı ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor" dedi.
Rawkins ayrıca,  "Fed'in ultra gevşek para politikasından çıkışı sarsıntılı olursa, bazı gelişen piyasalar, diğerlerine göre, volatil sermaye akışlarına ve yüksek faizlere daha duyarlı" şeklinde görüş bildirdi.
Rawkins, "Kurdaki son yükseliş Türkiye'nin ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.

Mali endeks 90 binin üstüne çıktı ancak banka endeksi hala 125 binin altında

Mali endeks 90.821'den kapandı. 90 bin direncinin üstünde kapattı. 90 binin altına kırıldığını klasik olarak 2 gün üst üste kapanış görmek gerekiyor. Bu nedenle 90 bin desteği hala çalışıyor. Ancak mali endeksin temelini oluşturan banka endeksi bugünkü yükselişine rağmen 2007 zirvesinin altında kapattı.
 

 
 
 
 
 
 

Zirve değer 125 binlerde dün 121 bin bu gün 124 binlerde kapattı yarın bir yükseliş olur ve 125 bini geçerse bu destek çalışabilir. Ancak tekrar düşüş olursa banka endeksi 2007 zirvesinin altına inmiş olacak bu mali endeksi de taşıyacak. Bu seviyelere dikkat.

27 Ağustos 2013 Salı

Bu gün Merkez bankası toplantısı vardı

http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1414879-mb-enflasyon-agustostan-itibaren-düşer

Merkez bankasının toplantısı vardı. Bunu günceye not düşmek gerekir. Böyle bir dönemde merkez bankasının yöneticisi olmak gerçekten çok güç bir şey. Bir sürü belirsizlik ve ipler senin elinde değil. Bir de siyasi baskı var ise üzerinde  çok zor.

Sayın Başçı'nın şu açıklamasını not düşmek gerekir "Döviz bir süre sonra yorulur ve geri döner" Peki biz neden milyarlarca doları bir doksanlarda sattık. Neden milyonlarca tl kaybettik?

Türkiye gibi ekonominin iplerini kendi elinde tutamayan ülkeler için bu kriz dönemlerinden çıkardığım bazı sonuçlar var.
- Mutlaka bazı ekonomik aktiviteler yüksek kurdan etkilenmeyip hatta bu dönem bir kar dönemi olacak. Örneğin tekstil tarım burada dışa bağımlılığın sıfır olmasını sağlayıp kurun yükselmesini tam olarak bir ihracat artısı haline getirmek gerek. Böyle dönemlerde ülke için bir soluk alma şansı sağlayacak bir büyüme fırsatı sağlayacaktır
- Kurun mutlaka piyasalarca bir takım direnç ve destek seviyelerinin oluşması gerekir. Bunu merkez bankası oluşturursa piyasal dinamikler devre dışı kalınca kontrolsüz yükseliş riski artıyor ya da kontrolün maliyeti çok yüksek oluyor.

Mali endeks 90 binin altında bu seviyelere çok dikkat

(Biraz kendime övgü ve reklam
Mayıs ayında ulusal 100 endeks 90 binlerde iken hisse senedi piyasasından çıkılmalı diye yazmıştım, sonra 70 binlere düşen borsada dip görüldü mü diye kafa karıştırıcı sorular sorulurken  15 Temmuzda yazımın başlığı ve altı çizili son cümlesi: "Tüm bunların tek bir sonucu var küçük yatırımcı borsadan uzak dur" olmuştu. Bu bloggda çok önemli ve isabetli tahminlerde bulunduğum açık. 

Dolarla ilgili net bir şekilde yükseliş beklentisinde bulundum ve ifade ettim.)

Bir tek altın konusunda beklemediğim bir yükseliş oldu. Bu da ben savaş ummuyorum ve hala umuyorum ki insanlık "bir an evvel  bir insanın canını tüm insanlığın onuru bilir  ve son bulur tüm vaktinden evvel ölümler ve koşulsuz barış olur dünyada ve hiçbir gerekçe olamaz barışı bozacak -adı üstünde koşulsuz barış- bunu umuyorum ben
Altın yatırımcısına uyarım şu eğer -ve insanlık için böyle olmasını umarım- bu savaş gerginliğinin bittiğine dair bir hava olursa altın çok sert düşebilir. Şu andakinin tam tersi bir hava oluşur ons değeri ile birlikte dolar da düşer ve gr/tl değeri daha hızlı düşer.

Son olarak bugünkü düşüş ile yeni bir seviyeye geldik. mali endeks 89.578 bu seviye bir kaç gün önce dikkat çektiğim Lehman krizi öncesi 2007 yılında görülen zirve seviye olan 90 binlerin altı. İki kez seans içi bu seviyeden döndü. Ancak bu gün bu seviyeleri sert bir şekilde geçti. Bu 22 ağustos 'daki yazımda verdiğim ikinci grafikte görülen geriye doğru 3. zirvenin de yenileceği döneme girebiliceğimizi gösteriyor.

Şu an da en rasyonel endeks mali endeks. Son dönemlerde bol para dönemlerinde belirgin artış gösteren ve bu para politikalarının değişmesinden en hassas bir şekilde ve önce etkilenenin mali endeks olması doğaldır. Mali endeks bu nedenlerle diğer endekslere öncülük edecektir.
Ben gidişatı mali endeksi takip ederek anlamaya çalışıyorum. Eğer 90 binlerin altında kalıcı olursa bu düşüşün yeni bir katmana gireceği ve daha da derinleşeceğini işaret edecektir.
Mayıstan bu yana düşüş daha çok FED politikalarıyla düşüş yönünü bulmuştu. Ancak şu an da bu Suriye gerilimi ile yeni bir ivme kazanmış durumda. Bu nedenle Dolar ve altın bir arada yükseliyor.

26 Ağustos 2013 Pazartesi

KISA NOTLAR

Grafiksel olarak bir kaç gün önce yazdığım yazıda ön gördüğüm mali endeksin 90 binlerdeki destek seviyesi çalıştı ve buradan geri döndü. Şu an da ulusal 100 endekse göre tahminde bulunmak doğru görünmüyor. Öncü olan mali endeksi takip etmek daha mantıklı olacaktır.  Ancak 90 binlerin kırılması yeni bir düşüş dalgası başlatacaktır. Dikkatli takip etmek gerekir. 90 binlerin kırılması geriye doğru 3. pozitif dalganın da yenilmesi anlamına gelir.

Bu arada altın konusunda daha önce yazdığım bir konu vardı : bir savaş beklemiyorsanız altının pozitif anlamda bir hikayesi kalmadı. Maalesef bu günler savaş riskinin yüksek olduğu günler altının temel yükseliş nedeni bence artan savaş endişeleridir. Buna birde dolar yükselişi eklenince TL cinsinden altın ciddi bir yükseliş gösterdi. Umarım ki barış gecikmeden kurulur ve mevcut çatışma ortamları bir an önce sonlanır. Dünya için her zaman koşulsuz barış diliyorum.

25 Ağustos 2013 Pazar

Ekononmik krizlerin nedeni ve çözümü üzerine bir not

http://www.bloomberght.com/haberler/haber/1413391-abdde-hanehalkinin-geliri-azaliyor

ABD'de hanehalkının geliri azalıyor

Amerikalılar bugün, 2009 yılındaki "durgunluk dönemi"nden dahi daha az kazanıyor

24 Ağustos 2013 Cumartesi, 14:05

 
Bloomberght'de Cuma günü yayınlanan bu haber ilgi çekici idi. ( En üstte sayfanın linki  altta da haberin devamı var )
 Bu haber ekonomik krizlerin çıkış nedeni ve gelecekte de çıkmaya devam edeceğini net bir şekilde gösteriyor. Şu an da ABD ekonomisi son krizi "atlatmak" üzere yayınlanan  bir çok veri normal ekonomik aktivasyona işaret ediyor. Ancak krizden çıkan ülkenin en üst ve en alt gelir düzeyleri arasındaki fark açılıyor ve geniş halk toplulukların ekonomik gücü zayıflıyor.  Ekonomiyi düzeltmek üzere yapılan teşvikler daha zengin olan nüfusun küçük bölümünü destekliyor. Bu da toplam para (toplam ekonomik güç : enerji) dağılımında bir asimetri oluşturuyor ve bu para küçük bir nüfus topluluğunda aşırı derecede birikince atıllaşıyor ve temel ekonomik aktiviteye katılımı azalıyor. Bu da ekonomilerin sürekli güç kaybına neden oluyor.  Daha öncede yazdım günümüz ekonomik sistemlerinde krizlerden gerçek anlamda kurtuluş yolu nüfusun daha büyük kısmının -örneğin ceo'ların değil de işçilerin (haberden bir alıntı:1970'li yıllardan beri CEO gelirleri, ortalama bir işçinin gelirine oranla 127 kat arttı) - evet nüfusun büyük kısmının parasal gücünün artırılması ile krizlerden çıkmak gerçek anlamda  mümkün olacaktır. Böylece temel ekonomik aktivitelere katılım artacak paranın atıllaşması azalacak. Aslında krizin temel nedeni de bu geniş halk kitlelerinin ekonomik gücünün azalması.  
Aslında çözüm basit emek hakkını alır ise sorun kalmayacak.
Emeğin hakkını aldığı emeğin kutsandığı bir dünya ekonomilerin ve insanlığın düzlüğe çıktığı -insanlığın altın çağının yaşandığı bir dünya olacaktır.
 
 
 
Haberin devamı
    ABD'de ortalama hane halkı araştırma raporları, durgunluğun resmi olarak sona erdiğinin açıklandığı 2009'da, bugünden daha fazla para kazandıklarını ortaya çıkardı.

    Sentier Araştırma firmasının en son raporuna göre, 2009 yılının haziran ayında, 54 bin 478 dolar olan Amerikalı hane geliri, 2013 yılının haziran ayında 52 bin 98 dolar dolara inerken, yüzde 4,4'lük bir düşüş yaşandı.

    Ekonomik Politika Enstitüsü ise, son 10 yılda, Amerikan işçilerinin verimliliklerinin aklaşık yüzde 25 artış göstermiş olmasına rağmen hiçbir ücret artışının olmadığını ortaya koyuyor.

    Gelir skalasında, zenginin zenginleşme oranının diğer bütün sınıflardan daha hızlı bir şekilde arttığı ABD'de, gelir eşitsizliğinin durgunluk sırasında fırladığı, gelir dağılımının en üst yüzde 10'unun, 2010 yılındaki en alt yüzde 10'dan yaklaşık 16 kere daha yukarıya çıktığı ifade edildi.

    Amerikalılar'ın yüzde 20'sinin en alt yüzde 20'den daha hızlı büyüdüğü kaydedilirken, raporlara göre, 1970'li yıllardan beri CEO gelirleri, ortalama bir işçinin gelirine oranla 127 kat arttı.

22 Ağustos 2013 Perşembe

Hisse senetlerine nereye gidiyor: Bu bir serbest düşüş diye tanımlanabilir mi?


Ulusal mali endeksin 96-97 binlerde oluşturmaya çalıştığı bir destek vardı. Bu gün için kırıldı kapanış fiyatı 94.046 oldu. Bundan sonraki destek seviye muhtemelen 2007'de Lehman krizi öncesi görülen ve geçilemeyen seviye olan 90 binler denenecektir

Ekim 2010 'da görülen zirveden sonra 2013'lerde oluşan artı değer çoktan harcandı şu anda Ekim 2010 zirvesine giderken oluşturulan artı değerlerin harcandığı dönemdeyiz. Bunun alt sınırıda Ekim 2007'de görülen 90 binlerdir.
!!!  endeks 3 yılda bir zirve oluşturuyor  (bu yıl Ekim de değil Mayıs'da oluştu) Ancak hikaye değişti bunun tekrar etmeme olasılığı yüksek. Mali endeks 2009 mart ayındaki 30 binlerdeki dipten 22 Mayıs 2013 139 bin değerine tamamen küresel bol para politikası ile geldi. O günden bu güne Türkiye rasyonel anlamdı üretimsel ekonomisini anlamlı bir şekilde geliştiremedi. Dolayısıyla bu paranın Türkiye'den çekilme oranı ve o günkü dolar kuru ile dip seviyeyi tahmin edebiliriz .  Şu anki 1,98 dolar kurunda 2009 'daki dip 36 binlerde mali endeks 36 binlere düşüyor ise dolar kuru artacaktır. 2,5 'dan bir örnekleme yapsak 2009 dibinin değeri 45 binlerde olacaktır.
Peki 2009 dip seviyelerine gider mi ? Mayıs 2013 zirvesinden bu yana olan dik iniş çok şüphe uyandırıyor. 2007 zirvesinden sonra yaklaşık 40 bin puanlık iniş 2 yılda olmuş 2007 zirvesinden sonraki 60 bin puanlık iniş 2 yılda olmuş. Ancak Mayıs'dan bu yana sadece 3 ayda yaklaşık 50 bin puanlık iniş olmuş. Bu çok ivmeli bir düşüş. Bu çok riskli bir durum. Bizzat düşüşün ivmesi mitarı değil sadece ivmesi bile ciddi tahribatlar oluşturacak düzeyde. Bunu bir serbest düşüş diye tanımlanabilir mi?
Tüm bunlar küçük yatırımcı için çok dikkatli olmayı gerektiriyor.

21 Ağustos 2013 Çarşamba

FED Tutanakları açıklanacak

Bu gün FED tutanakları ne çıkarsa çıksın uzun vadede yön belli. Her yatırımcının gelişmekte olan piyasalardan gelişmiş piyasalara doğru fon akışın devam ettiği yeni dinamiklere uygun bir stratejide davranması gerekir.
10 yılı geçkin bir süredir bu para akış yönü gelişmiş piyasalara doğru idi.  Özellikle Lehman krizi ile FED piyasaları artan bir ivmelenme ile paraya boğdu. (Şu anda   FED gerçekten havuzu fazla hızlı mı doldurduk çok mu doldurduk ekonomi buruda boğulabilir mi endişesi taşıyor olmalı) Rota belli FED para musluklarını kısacak :  ivme azalacak ardından  biraz havuzdan su boşaltmaya başlayacak .
Bu süreçte gelişmekte olan piyasalarda hisse senetlerinde artık yeni bir rekor beklenmemeli. Güzeldi yaşandı bitti. Artık belli bir dipten sonra yatay banda razı olunacak bir döneme doğru ilerliyoruz.

Kurlar henüz ilerde oluşacak dengenin başlarındaki hareketlenmeyi yaşıyor. Ne Türkiye'nin ne de bir başka gelişmekte olan ülkenin kurlar konusunda uzun vadede belirleyici olma gücü yok kurun değerini global dengeler belirleyecek.

Artık iyi düşünüp ve ekonomik gelişmelere tarafsız gözle bakıp karar vermek gerekiyor.

Benim 13 Mayıs 2013'de yazdığım hisse senetlerinde düşüş dolarda yükseliş beklendim devam ediyor burada dip ve ya zirveye henüz gelinmedi.