30 Mayıs 2015 Cumartesi

Yeniden Kritik Seviyelerdeyiz. Serbest Düşme Çakılmaya Dönebilir mi ?

Mali endeks 118 binlerden 109 binlere hızlı bir şekilde geri çekildi. Günü 110 binlerin altında kapattı Dalga teoremleriminde (bakınız eski yazılarım) 110 binin altı 2. dalgaya girmek anlamına geliyor.126 binlerden başlayan son düşüş dalgasında 13mart 2015'de 102 bini gördü sonra 106 bin 107 bin ve 108 binleri görüp tekrar birinci dalgaya girdi. Ancak 1. dalgada en fazla 118 bine kadar yükselebildi ve 118 binden hızlı bir şekilde gerileyip tekrar 2. dalga içine girdi. (1. dalgayı bir ekonominin başarabildiği en iyi koşullar olarak görebiliriz ve onun üzerinde bir başarı elde edilebilir ve yeni zirve oluşturursa bu yeni zirvenin adı 1. dalga olur eski zirve 2. dalgaya düşer ) Türkiye ekonomisi yeni bir zirve oluşturamıyor. Hatta tekrar tekrar  2.  dalgaya giriyor. 1. dalgada kısa süreler var olabiliyor. Bunun alamı temelde bir takım sorunların varlığı olabilir. Temel sorunsa siyasi yani yönetimsel bir sorun olabilir. Bu ise aşağıdaki grafikte belirtmediğim 4. dalga. Mali endeks grafiğindeki bu 12 yıllık grafik tek parti iktidarı kurulduktan sonraki döneme denk gelir 3-2 ve 1. dalgalar ekonomik ve dış konjonktürü ilgilendiren problem ve çözümleri ile ilgili. 4. dalga ise iç siyaset ile ilgili. Buradaki bir sarsıntı üstteki dalgaları dolayısıyla kazanımları yok edebilir. Eğer Yunanistan krizinin çözülememesi nedeniyle 110 binlerin altına iniyor isek bunun en fazla 90 binlerden döneceğini düşünebiliriz. Ama iç siyaset nedeniyle inişe geçmiş isek 75 binlerin altı olası. 2015 Türkiye ekonomisi siyasetin belirleyeceği bir yıl olacak. Bu konuda daha önce yazdığım yazıda her gelişmekte olan ülke gibi yükselsek de uçurumun kenarında yürüyerek yükseliyoruz, en ufak dengesizlikte uçurumun dibini boylayabiliriz demiştim.  Bu sadece bizim değil tüm gelişmekte olan ülkelerin yol haritası. Daha güvenli rotalar gelişmiş ülkelerce kapılmış durumda. Peki siyaset 2015 de üstüne düşeni yaptı mı ? Bu soruya grafiklerden yanıt arayacak olursak. Eğer üzerine düşeni yapmış olsaydı şu anda (seçim arifesinde) yeni bir yükseliş dalgasının içine girmiş olmamız gerekirdi.  Ekonomiler yönetimsel zeminleri sağlamsa periyodik olarak yeni dalgalara yükseliyor olmalılar. Bu kar ekonomisinin bir getirisi. Yoksa kar etmiyor demektir. Yeni zirveler yok ise eski diplere yönelim olacaktır. Bu da yönetim değişimi anlamına gelir. Ülkelerin yönetimi ekonomik gerekçelerle değişiyor. Yani bir ülke ekonomik krize girerse yöneten iktidar değişiyor. Obama 2008 krizi ile geldi. Avrupa son yaşanan krizle sürekli yeni yönetimlere geçti. Mevcut olanın tam tersi geldi. Türkiye'de 2001 krizi sonrası iktidar değişti.(ekonomi ve yönetim diyalektiği )  2015 yılı itibari ile siyaset üzerine düşeni tam olarak yapabilseydi. Bu gün yine tek parti iktidarını kesin işaret eden bir seçim öncesi yeni zirvelere koşan bir hisse senedi görüyor olmalıydık. Oysa biz bir önceki dalgaya giriyoruz. Pazartesi düşüş derinleşirse kısa sürede hızlı bir şekilde çok düşük seviyelere yol alırız seçime tarihi rekor dolarla gireriz. Buna bir de seçim sonrası hükümet kurulamaması senaryosu eklenirse ÇAKILMA gelişebilir önce 90 bin tutamazsa 75 bin mali endekse doğru bir hareket başlar . 3,5 dolar/tl'ye doğru uçabiliriz. Tüm bu felaket senaryo olup olmaması siyasetin elinde idi. Şimdi ise siyasetin yapabileceği çok az şey kaldı. 1 hafta sonra sonucunun hiç ön görülemediği bir seçime giriyoruz. Bu seçim sonrası gelişecek tabloda siyaset tamamıyla temel amacını unutabilir ve ülkeyi değil kendi varlığını korumayı seçebilir. Bu ise bir kaos yaratabilir.
Ben ülkem için iyi olan gerçekleşmesini diliyorum.
Ama 6 ay önce yazdığım uçurumun kenarında yürüyoruz yazısını bir aşama daha ilerletiyorum. Bir ayağımız kaydı. Denge için var gücümüzle çabalamayız diyorum.

28 Mayıs 2015 Perşembe

Bu günkü 2 bin puanı bulan artı dönüş hareketine yarın tepki düşüşü gelebilir mı ?

( yazdıklarım yatırım tavsiyesi niteliğinde değildir sadece bir tahmin etme çabasıdır)
Daha önceki mali endeks grafiklerinde  sert düşüş dönemlerine baktığımızda bu günkü hareketi izleyen günde 2 bin 3 bin puan arasında bir düşüş takip eden günlerde ise 5 bin puanı bulan düşüş serisi geliyor. Bu nedenle bu gün gelen tepki alımlarının gerçekçiliği sorgulanmalı ve temkinli duruş sergilenmeli. Aşağı yönlü riskler yüksek. Yarın 108 binlerde bir mali endeks görürsek şaşmayalım.

Yunanistan'dan piyasalara doping. Haziran öncesi piyasalar için bir tahmin

Yunanistan konusunda gelen olumlu haber  ile birlikte mali endeks 1 saat gibi kısa bir sürede 2 bin puan artış göstererek X dalga dibinden yukarı döndü. 110 bin altı seviyeler kritik ve uzun süredir çalışan bir direnç bu gün test edildi ve yine çalıştı. 110 bin altına sarktıktan kısa bir süre sonra hızlı bir artış oldu.
Ancak Yunanistan konusunda piyasaların verdiği bu tepkinin uzun soluklu olmasını beklememek gerektiği kanısındayım. 28 Mayıs'ta gelebilecek iyi bir işsizlik rakamları ile dolar endeksi tekrar yükseliş kaydedebilir. Hatta cuma günü enflasyon dataları da iyi gelirse Haziran'da faiz artırılabilir söylemleri gündeme gelebilir. (Kişisel olarak böyle olacağını düşünmesem de bu iki veri iyi gelirse Haziran spekülasyonu ile dolar endeksi 100'ün üstüne atabilir ta ki FED toplantısına kadar)
Birde yurt içinde var olan seçim belirsizliği Dolar/TL'nin tekrar tarihi rekorlarını test etmesi anlamına gelecektir. Birde  buna seçim sonuçlarının koalisyon doğurması gibi bir değişken eklenirse Dolar/TL'nin yeni tarihi rekorlar kırması işten bile değil. Bu senaryo ayakları yere basmayan bir senaryo değil. Önce perşembe ve cuma gelecek ABD verileri sonra yurt içinde seçim beklentilerine bakmak gerek. Eğer bu veriler senaryoyu destekliyor ise bu senaryoya yönelik pozisyonu korumakta fayda var. Ancak değişkenler tersi çıkıyorsa da bu senaryo pozisyonunda ısrarcı olmamak gerek.
(bu blogg'da yazılı olanlar yatırım tavsiyesi değildir sadece tahmin etme çabasıdır)

26 Mayıs 2015 Salı

FED FAİZ artışı

Bu konuda son yazdığım yazı da ilk faiz artışı Eylül 2105 diye tahminde bulunmuştum. Bu konu da fikrim değişmedi hatta Yellen'in son konuşması bunu destekleyici nitelikte idi.
Sonuç: Eylül 2015 diyorum. Bir 5 ay bekleyip göreceğiz.

Dolar/TL yeniden yönünü tarihi zirveye mi çevirdi ? Hisse senetlerinde düşüş yerini serbest düşüşe mi bırakacak.

(burada yazılı olanlar yatırım tavsiyesi değildir sadece gelecek tahmini oluşturma çabasıdır )
Son yükseliş dalgasını ön görmüştüm. Kişisel yazışmalarımda 116 bin 118 bin mali endeks seviyelerinin satış için kullanılması gerektiğini yazmıştım. Ama blogg'da yazma fırsatım olmadı. 2,60 ve altı dolar için bir alım fırsatı oluşturmuştu. Bunu da bloggda yazma fırsatı olmadı.
Şu anda nerdeyiz mali endekste 111 binlerdeyiz yine kritik bir destek bandına indik. 110 bin aşağı yönlü kırılırsa bir % 10 düşüş olasılığı gündemde.
Bu yılın temel belirleyicisinin siyaset olacağı konusu aşikardı ve en belirleyici olacağı döneme girdik. Seçim sonuçlarının ön görülemez olması nedeniyle piyasa inişli çıkışlı bir seyir gösterdi.
Kişisel düşüncem şu ki 7 Haziran seçimlerinin yeni bir seçim doğurma olasılığı çok yüksek. HDP baraji geçemezse bu kıl payı bir geçememe olursa itirazlar yeniden sayımlar ve ciddi bir tantana kopabilir. Bir takım gerginlikler ve yeniden seçim tartışmaları kopabilir. Ama tek parti iktidarı nedeniyle  bu erken seçim ya da seçimin tekrarlanması  talebi sonuç vermeyecektir.
Kıl payı geçerse ve tek parti iktidarı kurulamazsa bir azınlık iktidarı ile erken seçim gündeme gelebilir.  Çoğunluk oluşturan koalisyon AKP- MHP koalisyonu kurulması olası başkanlık sistemi için bir referandumu gündeme getirebilir.
Sonuç her şekli ile anket sonuçları da göz önünde tutulduğunda belirsizlik ve risk çok yüksek. Risk siyasal risk olduğu için bunun oluşturacağı dalgalanma çapı çok fazla. Ve bir türlü yön bulamayan bir hisse senetleri piyasası var yukarı yönlü denemeler ciddi satışlarla kısa sürede eritiliyor. Karar günleri gibi ve risk çok yüksek. Siyasi risk, FED'in faiz artış riski ve Bunu destekleyecek ABD verilerinde toparlanma olasılığı, masadan kalkmayan Yunanistan borç riski. Bu 3 riskin de en yoğun konuşulduğu dönem. Güçlü bir satış için koşullar çok uygun.
Dolar.
Bu blogg'da tek yanıldığım nokta 2,50'lerden beklediğim ( 2,50'den 2,30'a ) dolar düzeltmesinin gerçekleşmemesi oldu. Bu da tamamen siyasi gerginlik nedeniyle oldu. Siyasal iktidarın bir kısmının merkez bankası başkanı ile ilgili sözleri oluşması gereken dolar düzeltmesini elgelledi. Bu düzeltme geçen hafta yaşandı. 2,74'ü gören dolar 2,56ya geriledi. Oysaki bu gerginlik olmasa idi seçimlere 2,30 -2,40 arsında bir dolar ile girilebilirdi. Bu kur farkının iktidarın oy kaybı ile körele olduğu düşüncesindeydim yani o dönemki gerginlik ve bu siyaset anlayışı bu gün kaybedilen oy oranı anlamına geliyor. (iktidarların temel oy kayıplarının ekonomik gerekçeler olduğu kanısındayım ) Bu da seçim sonuçlarının çok net bir şekilde mevcut siyasal iktidarın tek başına iktidar olması anlamına gelecek bir durumun şu anda belirsizlik halinde kalması demek. İlginç bir karşıtlık. Basit bir hata şu anda çok fazla şeyi değiştirebilir. (Eğer baştan daha ılımlı bir politika izlense idi sonradan tatlıya bağlamaktansa baştan ağızların tadı bozulmasa idi biz şu anda daha yüksek oy oranlarını iie tek parti iktidarını gösteren anketler nedeniyle belki tarihi zirvelerinde bir hisse senedi piyasası yaşıyor olabilirdik ) Ama gerçekler böyle değil ve şimdi belirsizlik en yüksek seviyede (bunu değiştirecek ani bir haber örn anket sonucu ) gelmez ise son iki hafta dolarda yeniden tarihi zirveler konuşulabilir
Piyasa yaşanan hiç bir iyi ya da kötü şeyi unutmuyor.
Grafiklerde yer ediyor direnç noktaları kırılıyor ve bu yeni bir olasılık anlamına geliyor. Çok kısa sürede bir anomali düzelmez ise kalıcı etkiler bırakıyor.( Çok kısa sürede düzelse bile etkisi hiç olmuyor değil ) Bu dialektik etkelişim yeni bir takım kırılmalar değişimler doğurabiliyor.
İnsan yaşamının temel belirleyicisi ekonomidir. Tercihlerimiz yaşam biçimimiz yaşam enerjimiz ekonomimiz ile (sahip olduğumuz kıt kaynakları kullanabilme becerimiz ile ) belirleniyor. Bunu unutmak bazen çok pahalıya mal olabilir.
Geleceği tahmin etme çabasında güzel olan geleceğin tam olarak bilinemezliğidir. Bu gerçekten heyecan verici. Başlıktaki iki soru :Dolar/TL yeniden yönünü tarihi zirveye mi çevirdi ? Hisse senetlerinde düşüş yerini  serbest düşüşe mi bırakacak ? Bu ikisi ne de evet deme olasılığı çok yüksek ama Kaotik sistemlerin Eveti regüler sistemlerdeki evet gibi statik değil. Dinamik değişken koşulsal ve dialektik bir evet. Ama bu iki soruya evet deyip bir 10 gün beklemek işte heyecan verici olan bu. Ya tutarsa ? ( İşte bu son sorunun gönderme yaptığı hikaye de düşünülerek burda yazılı olanlar yatırım tavsiyesi değildir. Farklı açılardan bakarak tahmin etme çabasıdır  )

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Yeni ralli olası mı Hisse senetlerinde çıkış Dolar da düşüş

(burada yazılanlar yatırım tavsiyesi değildir kişisel tahmin etme çabasıdır )
Dolar 2,66'ın altına sarktı sonra tekrar 2,66nın hemen üstünde bir noktada devam ediyor. iki hafta önce 2,64'lere doğru olan sarkmada bunu kısa vadeli bir alım fırsatı olarak değerlendirmiş ve önermiştim. O öneri 2,71 2,72 aralığında sata dönmüştü. Şu anda alım için daha düşük seviyelerin beklenmesi gerektiği kanısındayım 2,65 genel bir alım beklentisi yaratıldığı bir seviye ama kuvvetle muhtemelen (mevcut piyasa koşullarında majör bir değişiklik ya da doları çok güçlendirecek bir veri gelmediği sürece ) 2,65'ler aşağı yönlü kırılıp dolarda kısa vadede bir soluklanma yaşanacak. Dip nokta ise teknik değil temel göstergelere göre takip edilmeli. Yani bir düştü alayım değil şu şu nedenle yükselebilir şeklinde temel nedenler oluştuğunda alım düşünülmeli.
Hisse senetlerinde mali endeks 112 binin üzerinde kapatmayı başardı ve 111 binlerdeki destek güçlendi. 113 bin ardından 114 bin ve 118 bin kısa vadeli zirveler bu zirveleri geçmeyi deneme ihtimali yüksek sonrasında 126 bin. Siyasal risk oluşmadığı sürece bu dalgayı denemek isteyecektir.
Burada dikkat edilecek nokta siyaset ve onun oluşturabileceği riskler. Eğer böyle bir risk yok ise hisse senetlerinin yükselişi olası.
Ama bu dönem için net bir analiz şu olabilir: Çok yönlü piyasalar. Bu nedenle hiç bir tahminin taraftarı olmamak gerek çünkü hızlı bir şekilde o tahminin aleyhine bir pozisyon almak gerekebilir.
Temel ilke: TARAFSIZLIK en çok bu dönemde şart.

12 Mayıs 2015 Salı

FED Ne zaman faiz artırır ?

(Burada yazılı olanlar sadece kişisel tahmindir. Bir yatırım tavsiyesi değildir. )
Bu soru kısa vadeli piyasa hareketlerinde temel belirleyici.
Kişisel görüşüm 2015 içinde ilk faiz artırışı olacak. Bunu hiç bir zaman ilk yarı da düşünmedim. Haziran olasılığı çok çok düşük. Eylül ile Aralık aylarını karşılaştıracak olursak ve basit düşünecek olursak ABD ekonmisin son kış yaşadığı sıkıntıları da düşünerek Kış mevsiminin başıında faiz artırımı yapmanın mantıklı olmayacağı kanısındayım. Zaten durgunlaşan bir dönemde faiz artırışı ile girmek makul olmayacaktır. Eylül'de ve küçük miktarda bir faiz artırışı daha muhtemel. Aralık ve tüm kış ayları pas geçilip kış bitip veriler toporlanmaya başladığında tekrar faiz artışı olabilir.
Tahmini takvim Eylül 2015 başlangıç Nisan 2016 ve Eylül 2016 arası her toplantı da az miktarda faiz artışı şeklinde olabilir.

Bir Gün FED faiz artırımına başladığında...

(Burada yazılı olanlar kişisel tahmin etme çabasıdır. Yatırım tavsiyesi değildir.)
Bir gün artıracak faizi elbet. Piyasalar ve onu oluşturan milyonlarca zihin bu artırımın zamanlamasına yoğunlaşmış durumda. Kısa vadeli hareketleri önceden ön görmek için bu konuda tahmin yapmak işe yarıyabilir. Ancak uzun vadede doğru soru FED faiz artırımına başladığında bu piyasaları nasıl etkileyecek ? Doğru soru bu ama piyasalar henüz bu soruyu soracak olgunlukta değil. Dolayasıyla piyasanın önüne geçmek kısa vadede bazen kaybettirici olabilir.
FED faiz artırdığında klasik cevap para ABD'ye dönecek dolayısıyla gelişmekte olan piyasalardan çıkış olacak ve gelişmekte olan piyasalarda özellikle hisse senetlerinde önemli bir düşüş dalgası olacak. Ben bu klasik görüşe katılmıyorum. Faiz artırımı ile birlikte parayla oynayan şunu düşünecek artık daha maliyetli  paraya sahibim ve daha fazla getiri potansiyeli olan tarafa yönelmeliyim. Bu sorunun cevabı gelişmekte olan hisse senetleri de olabilir gelişmiş ülke hisse senetleri de olabilir. Ancak gelişmiş ülke hisse senetleri tarihi zirvelerinde olduğu için kuvvetle muhtemelen aranılan piyasa gelişmekte olan hisse senetleri olacak orada da seçici davranılacak. Siyasal ve ekonomik olarak istikrarlı olan piyasalar seçilecek. Bu nedenle Türkiye için önümüzde bir tarihi fırsat daha oluşuyor olabilir. Buna hazırlık siyasal olarak uzlaşmacı tavır içinde davranan bir siyasi, gereksiz güç çekişmelerden uzak, merkez bankasının bağımsızlığı konusunda soru işareti oluşturmamış bir durumda bu faiz artışlarını karşılar isek paranın yöneleceği bir adres olma ihtimalimiz yükselecek.
2015 Türkiye ekonomisinde  son 10 yıl içinde siyasetin en önemli rol oynayacağı dönem olacak. Burada belirleyici olan siyasi görüşün yönü değil uygulanan yönetim anlayışı ön plana çıkacak. Çözümcü, uzlaşmacı demokratik bir anlayış Türkiye Ekonomisin önünü açacak ya da tersi olacak ve Türkiye ekonomisi ciddi hasar alacak.
Geçen hafta Meryy Linch'in FED faiz artırımı sonrası Türkiye piyasalarında kusursuz fırtına olabilir ve TL 3'ü görebilir uyarısı  vardı. Burada katılmadığım nokta şu Türkiye FED'in faiz artırımı değil siyasi bir problem nedeniyle Kusursuz fırtınaya girebilir. Bu da 3'lerin çok daha üstünde bir Dolar/TL paritesi anlamına gelir. Siyasal olarak uzlaşmacı, demokratik anlayış ise tam tersine FED'in faiz artırışını bir fırsata çevirebilir.
Umarım siyaset üstlendiği tarihi görevin farkında olur. Ve ülkem için en iyi olan gerçekleşir.

2 Mayıs 2015 Cumartesi

SON FED TOPLANTISI VE SONRASI İÇİN BİRAZ KARAMSAR BİR TAHMİN

(BURADA YAZILI OLANLAR KİŞİSEL TAHMİN DENEMESİNDEN DAHA FAZLASI DEĞİLDİR. YANİ YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR. HER TAHMİN BİR YANILMA PAYI İÇERİR)
Son FED toplantısının netleştirdiği konu faiz artırım hedefinin kesinlikle 2015 yılı içinde olacağı konusu oldu. Düşük gelen büyüme rakamları geçici olarak görüldü ve şöyle bir ifade kullanılmadı. ABD ekonomisindeki zayıf duruş nedeniyle faiz artırım kararını geciktirebiliriz gibi bir ima gelmedi. Aksine bu zayıf veriler. Geçici olarak görüldü.
Kişisel tahminim faizin küçük bir ihtimalde olsa 2016'ya kalabileceği yönünde idi. Büyük olasılıkla 2015 son toplantısı diye düşünüyordum.
Son toplantı 2016 olasılığını masadan kaldırdı. Yılın son toplantısını bekleme olasılığını ise azalttı. Düşük oranda bir faiz artışı muhtemelen Eylül ayında yapılacak.
Son toplantının bir önemli noktası ise Haziran olasılığını masadan kaldırmaması. İyiden daha iyi veriler durumunda Haziran da masada.
Sonuç Dolar endeksindeki düşüş iyi gelen verilerle yeniden yönünü yukarı çevirecektir.
Bu bloggu okurken son yazıyı okursanız eksik kalır. 1 yıl öncesinde yazdığım dolar çağı görüşümden henüz vazgeçmiş ya da doların yükselişinin bittiğini söylemek için erken.  Bir kaç ay önce Savunduğum dolarda bir düzeltme olasılığı idi Bu düzeltme TL bazında iç siyasi gerilim nedeniyle ve merkez bankasının etkisiz tavırları nedeniyle çok küçük düzeyde kaldı. Euro bazında 1,12 lere gelen endeks buradan döndü. Bir kaç iyi veri ile endeks bu kez daha güçlü geriye gelebilir. Faiz kararı çımadan önce 1'in altını ön görüyorum.
Dolar endeksi ise tarihi zirvesini deneyebilir.  Doları düşürebilecek en güçlü etkiler endeksi sadece 94'lere düşürdü. Bu oldukça zayıf bir etki. Yani dalganın gücü yükseliş yönünde. Dolar endeksinde % 10 ila -20 'lik bir yükseliş söz konusu olabilir.
Tüm bu yöndeki gelişmeler Mali endeksi 90 bin seviyesine indirebilir. yani % 20'lik bir düzeltme. Bu uç noktada bir düşüş. gerçekleşme süresi 30-45 gün.